GERİ İNDEKS İLERİ

 

73ـ بِحُسْنِ اَلْعَمَلِ تُجْنى ثَمَرَةُ العِلْمِ لا بِحُسْنِ القَوْلِ /3296.

73- İyi sözle değil, iyi amel ile ilmin meyvesi toplanır. /4296

74ـ بِالعَمَلِ تَحْصُلُ الجَنَّةُ لا بِالأمَلِ /4297.

74- Cennet arzuyla değil, amelle kazanılır. /4297

75ـ بالأعْمالِ الصَّالِحاتِ تُرْفَعُ الدَّرَجاتُ /4301.

75- Salih amellerle makamlar yükselir. /4301

76ـ تَأْخِيرُ اَلْعَمَلِ عُنْوانُ الكَسَلِ /4471.

76- Ameli ertelemek tembelliği gösterir. /4471

77ـ تَصْفِيَةُ اَلْعَمَلِ أشَدُّ مِنَ اَلْعَمَلِ /4472.

77- Ameli saf ihlaslı kılmak, amel etmekten daha zordur. /4472

78ـ تَبادَرُوا إلى مَحامِدِ الأفْعالِ و فَضائِل الخِلالِ وَتَنافَسُوا فِي صِدْقِ الأقْوالِ وَ بَذْلِ الأمْوالِ /4559.

78- Övülmüş ve üstün amellere koşun; doğru konuşmakta ve malı infak etmekte yarışın. /4559

79ـ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ الأجْرُ عَلَيْهِ /4625.

79- Amelin meyvesi onun mükâfatıdır. /4625

80ـ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ الصّالِحِ كَأصْلِهِ /4649.

80- Salih amelin meyvesi aslı gibidir. /4649

81ـ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ السَّيِّءِ كَأصْلِهِ /4650.

81- Kötü amelin meyvesi aslı gibidir. /4650

82ـ ثَوابُ عَمَلِكَ أفْضَلُ مِنْ عَمَلِكَ /4688.

82- Amelinin mükâfatı amelinin özünden daha üstündür. /4688

83ـ ثَوابُ اَلْعَمَلِ عَلى قَدْرِ المَشَقَّةِ فيهِ /4690.

83- Amelin sevabı, onda çekilen zorluk kadardır. /4690

84ـ ثَوبُ اَلْعَمَلِ (العِلْمِ ) يُخَلِّدُكَ وَلا يَبْلى وَيُبْقيكَ وَلا يَفْنى /4701.

84- Amel[13] elbisesi seni ebedi kılar, eskimez; baki yapar, fani olmaz. /4701

85ـ ثابِرُوا عَلَى اغْتِنامِ عَمَلٍ لا يَفْنى ثَوابُهُ /4710.

85- mükafatı yok olmayacak ameli kazanmak için azimli ve sabırlı olun. /4710

86ـ ثابِرُوا عَلَى الأعْمالِ المُوجِبَةِ لَكُمُ الخَلاصَ مِنَ النّارِ وَ الفَوْزَ بِالجَنَّةِ /4711.

86- Ateşten kurtulup cennete gitmenize sebep olan amellerde azimli olun. /4711

87ـ ثَوابُ اَلْعَمَلِ ثَمَرَةُ اَلْعَمَلِ /4714.

87- Amelin sevabı, onun meyvesidir. /4714

88ـ جَميلُ الفِعْل يُنْبِئُ عَنْ طيبِ الأصْلِ /4777.

88- Amelin güzelliği asaletin temiz oluşunun habercisidir. /4777

89ـ جَعَلَ اللهُ لِكُلِّ عَمَلٍ ثَواباً, وَ لِكُلِّ شَيْءٍ حِساباً, وَ لِكُلِّ أجَلٍ كِتاباً /4779.

89- Allah her amel için sevap, her şey için hesap ve her ecel için bir kitap (müddet) karar kılmıştır. /4779

90ـ حُسْنُ اَلْعَمَلِ خَيْرُ ذُخْرِ, وَ أفْضَلُ عُدَّةٍ /4865.

90- İyi amel en hayırlı birikim ve en faziletli teçhizattır. /4865

91ـ حُسْنُ الأفْعالِ مِصْداقُ حُسْنِ الأقْوالِ /4909.

91- İyi ameller iyi sözlerin ölçüsüdür. /4909

92ـ خَيْرُ أعْمالِكَ ما قَضى فَرْضَكَ /4957.

92- Amellerinin en iyisi farzlarını yerine getirdiğindir. /4957                                                          

93ـ خَيْرُ الأعْمالِ ما اكْتَسَبَ شُكْراً /4959.

93- Amellerin en hayırlısı şükrü kazanandır. /4959

94ـ خَيْرُ الأعْمالِ ما أصْلَحَ الدّينَ /4966.

94- Amellerin en hayırlısı dini ıslah edendir. /4966

95ـ خَيْرُ العَمَلِ ما صَحِبَهُ الإخْلاصُ /4971.

95- En üstün amel ihlasla birlikte olandır. /4971

96ـ خَيْرُ الأعْمالِ ما زانَهُ الرِّفْقُ /4992.

96- En iyi amel, yumuşak huyla süslenendir. /4992

97ـ خَيْرُ الأعمالِ ما قَضَى اللَّوازِمَ /4992.

97- En hayırlı amel, gerekli olanları yerine getirmektir. /4994

98ـ خَيْرُ عَمِلكَ ما أصْلَحْتَ بِهِ يَوْمَكَ, وَ شَرُّهُ ما أفْسَدْتَ (اِسْتَفْسَدْتَ) بِهِ قَوْمَكَ /5024.

98- En hayırlı amel günlük işlerini düzelttiğin, en kötü amel ise kavmini mahvettiğin ameldir. /5024

99ـ خَيْرُ الأعْمالِ اِعْتِدالُ الرَّجاءِ وَ الخَوْفِ /5055.

99- En üstün amel, ümit ile korkunun eşit olduğu ameldir. /5055

100ـ رَحِمَ اللهُ امْرَءاً بادَرَ الأجَلَ, وَ أْحْسَنَ اَلْعَمَلَ لِدارِ إقامَتِهِ وَ مَحَلِّ كَرامَتِهِ /5209.

100- Allah ecelinden öne geçip ebedi kalacağı ve aziz olacağı yer için güzel amel işleyen kişiye rahmet etsin. /5209

101ـ رُبَّ عَمَلٍ أفْسَدَتْهُ النِّيَّةُ /5295.

101- Nice ameller vardır ki niyet onları bozar. /5295

102ـ رُبَّ صَغيرٍ مِنْ عَمَلِكَ تَسْتَكْبِرُهُ /5346.

102- Nice küçük ameller vardır ki sen onları büyük sayarsın. /5346

103ـ زيادَةُ الفِعْلِ عَلَى القَوْلِ أحْسَنُ فَضيلَةٍ, وَ نَقْصُ الفِعْلِ عَنِ القَوْلِ أقْبَحُ رَذيلَةٍ /5459.

103- İşin sözden çok olması en güzel fazilettir, işin sözden az olası ise en çirkin rezilliktir. /5459

104ـ سُوءُ الفِعْلِ دَليلُ لُؤْمِ الأصْلِ /5569.

104- Çirkin iş asaletin bozuk olmasına delildir. /5569

105ـ شَرُّ الأفْعالِ ما جَلَبَ الآثامَ /5672.

105- En kötü amel, günahları çekendir. /5672

106ـ شَرُّ الأفْعالِ ما هَدَمَ الصَّنِيعَةَ /5675.

106- En kötü amel, kazanılan menfaati mahvedendir. /5675

107ـ شَتّانَ بَيْنَ عَمَلٍ تَذْهَبُ لَذَّتُهُ وَ تَبْقى تَبِعَتُهُ, وَ بَيْنَ عَمَلٍ تَذْهَبُ مَؤُنَتُهُ وَ تَبْقى مَثُوبَتُهُ /5762.

107- Lezzetinin gidip azabının kaldığı amel ile zahmetinin gidip mükâfatının kaldığı amel arasında dağlar kadar fark vardır? /5762

108ـ صَلاحُ العَمَلِ بِصَلاحِ النِّيِّةِ /5792.

108- Amelin doğruluğu niyetin doğruluğu iledir. /5792

109ـ صَوابُ الفِعْلِ يُزَيِّنُ الرَّجُلَ /5818.

109- İşin güzelliği insana ziynet verir. /5818

110ـ صِفَتانِ لا يَقْبَلُ اللهُ سُبْحانَهُ الأعْمالَ إلاّ بِهِما: التُّقى, وَ الإخْلاصُ /5887.

110- İki sıfat olmadan yüce Allah amelleri kabul etmez: Takva ve ihlas. /5887

111ـ طَلَبُ الْمَراتِبِ وَ الدَّرَجاتِ بِغَيْرِ عَمَلٍ جَهْلٌ /5997.

111- Amel olmadan makam istemek cahilliktir. /5997

112ـ عَلَيْكَ بِصالِحِ العَمَلِ فَإنَّهُ الزّادُ إلَى الجَنَّةِ /6107.

112- Salih amel yap; çünkü o, cennet azığıdır. /6107

113ـ عَلَيْكَ بِإدْمانِ العَمَلِ فِي النِّشاطِ وَ الكَسَلِ /6117.

113- İstekli ve tembel durumlarında amele düşkün ol. /6117

114ـ عَلَيْكُمْ بِأعْمالِ الخَيْرِ فَتَبادَرُوها, وَلا يَكُنْ غَيْرُكُمْ أحَقَّ بِها مِنْكُمْ /6151.

114- İyi amelleri yapıp öne geçin, sizden başkası onu yapmaya daha layık değildir. /6151

115ـ عَجِبْتُ لِمَنْ يَعْلَمُ أنَّ لِلأعْمالِ جَزاءً كَيْفَ لا يُحْسِنُ عَمَلَهُ /6273.

115- Ameli için mükâfatı olduğunu bilip de amelini güzelleştirmeyen kimseye şaşarım. /6273

116ـ عَمَلُ الجاهِلِ وَبالٌ , وَ عِلْمُهُ ضَلالٌ /6327.

116- Cahilin ameli yük, ilmi ise sapıklıktır. /6327

117ـ فِي العَمَلِ لِدارِ البَقاءِ إدْراكُ الفَلاحِ /6450.

117- Ebedi diyar için amel etmede kurtuluş idraki vardır. /6450

118ـ فَضيلَةُ العَمَلِ اَلإخْلاصُ فيهِ /6577.

118- Amelin fazileti onda olan ihlastır. /6577

119ـ كُلٌّ يًحْصُدُ ما زَرَعَ, وَ يُجْزى بِما صَنَعَ /6905.

119- Herkes ektiğini biçer, yaptığının karşılığını alır. /6905

120ـ كُلُّ امْرِءٍ يَلْقى ما عَمِلَ, وَ يُجْزى بِما صَنَعَ /6918.

120- Herkes ameliyle buluşur, yaptığının karşılığını alır. /6918

121ـ كَفى بِفِعْلِ الخَيْرِ حُسْنُ عادَةٍ /7043.

121- İyiliği yapmaya güzel adet yeterlidir. /7043

122ـ كُلَّما أخْلَصْتَ عَمَلاً بَلَغْتَ مِنَ الآخِرَةِ أمَلاً /7196.

122- Amelini ihlaslı kılarsan ahiret arzusuna ulaşırsın. /7196

123ـ كَما تَدينُ تُدانُ /7208.

123- Nasıl verirsen öyle alırsın. /7208

124ـ لِكُلِّ عَمَلٍ جَزاءٌ, فَاجْعلُوا عَمَلَكُمْ لِما يَبْقى وَ ذَرُوا ما يَفْنى /7310.

124- Her amelin bir karşılığı vardır; öyleyse kalıcı şeyler için amel edin, geçici olanları bırakın. /7310

125ـ لِيَكُنْ أوْثَقُ الذَّخائِرِ عِنْدَكَ اَلْعَمَلَ الصَّالِحَ /7385.

125- Yanında biriktirilmiş en muteber şey, salih amel olmalıdır. /7385

126ـ لَنْ يَصْفُوَ العَمَلُ حَتّى يَصِحَّ العِلْمُ /7410.

126- Doğru ilim olmadan amel saf olmaz. /7410

127ـ لَنْ يَزْكُوَ العَمَلُ حَتّى يُقارِنَهُ العِلْمُ /7447.

127- İlimle birlikte olmayan amel asla güçlenip büyümez (veya arınmaz). /7447

128ـ مَنْ عَمِلَ اِشْتاقَ /7729.

128- Amel eden onu arzular. /7729

129ـ مَنْ يَعْمَلْ يَزْدَدْ قُوَّةً /7990.

129- Amel edenin gücü artar. /7990

130ـ مَنْ يُقَصِّرْ فِي العَمَلِ يَزْدَدْ فَتْرَةً /7991.

130- Amelde kusur edenin tembelliği çoğalır. /7991

131ـ مَنْ عَمِلَ لِلْمَعادِ ظَفِرَ بِالسَّدادِ /8044.

131- Ahireti için amel eden kurtuluşa erer. /8044

132ـ مَنْ فَعَلَ ما شاءَ لَقِيَ ما ساءَ /8052.

132- Her istediğini yapan, her türlü kötülükle karşılaşır. /8052

133ـ مَنْ أبْطَأ بِهِ عَمَلُهُ لَمْ يُسْرِعْ بِهِ نَسَبُهُ /8141.

133- Amelinin yavaşlattığı kimseyi nesebi hızlandırmaz. /8141

134ـ مَن أخْلَصَ العَمَلَ لَمْ يَعْدِمِ المَأْمُولَ /8149.

134- Amelini ihlasla yapan arzularını kaybetmez. /8149

135ـ مَنْ عَمِلَ بِطاعَةِ اللهِ كانَ مَرْضِيّاً /8286.

135- Allah’a itaat üzere amel edenden (Allah) razı olur. /8286

136ـ مَنْ أحْسَنَ عَمَلَهُ بَلَغَ أمَلَهُ /8287.

136- Amelini güzelleştiren arzusuna ulaşır. /8287

137ـ مَنْ نَصَحَ فِي العَمَلِ نَصَحَتْهُ المُجازاةُ /8343.

137- Ameli halis olanın mükâfatı da halis olur. /8342

138ـ مَنْ أحْسَنَ العَمَلَ حَسُنَتْ لَهُ الْمُكافاةُ /8343.

138- Ameli güzel yapanın mükâfatı da güzel olur. /8343

139ـ مَنْ عَمِلَ بِأوامِرِ اللهِ أحْرَزَ الأجْرَ /8372.

139- Allah’ın emirlerine uyan mükâfatı kazanır. /8372

140ـ مَنْ عَمِلَ بِطاعَةِ اللهِ مَلَكَ /8374.

140- Allah’a itaat üzere amel eden malik olur. /8374

141ـ مَنْ أحْسَنَ أفْعالَهُ أعْرَبَ عَنْ وُفُورِ عَقْلِهِ /8418.

141- İşlerini güzelleştiren aklının çokluğunu izhar etmiştir. /8418

142ـ مَنْ أهْمَلَ اَلْعَمَلَ بِطاعَةِ اللهِ ظَلَمَ نَفْسَهُ /8541.

142- Allah’ın itaatinde ihmalkârlık eden kendine zulmetmiştir. /8541

143ـ مَنْ أنِفَ مِنْ عَمَلِهِ اِضْطَرَّهُ ذلِكَ إلى عَمَلٍ خَيْرٍ مِنْهُ /8619.

143- Amelini küçük görmek insanı daha hayırlı amele mecbur kılar. /8619

144ـ مَنْ حَسُنَ عَمَلُهُ بَلَغَ مِنَ اللهِ أمَلَهُ /8826.

144- Ameli güzel olanı Allah arzusuna ulaştırır. /8826

145ـ مَنْ سَلِمَ مِنَ الْمَعاصي عَمَلُهُ بَلَغَ مِنَ الآخِرَةِ أمَلَهُ /8834.

145- Amelini günahtan koruyanı Allah, ahirette arzusuna kavuşturur. /8834

146ـ مَنْ عَجَزَ عَنْ أعْمالِهِ أدْبَرَ في أحْوالِهِ /8952.

146- Amelleri (yerine getirmekten) aciz olan kendi durumu sırt çevirmiştir. /8952

147ـ مَنْ قَصَّرَ فِي اَلْعَمَلِ اِبْتَلاهُ اللهُ سُبْحانَهُ بِالهَمِّ, وَ لا حاجَةَ لِلّهِ فيمَنْ لَيْسَ لَهُ في نَفْسِهِ وَ مالِهِ نَصيبٌ /9026.

147- Amelde kusur edeni Allah dert ve hüzne duçar eder. Nefsinde ve malında nasibi olmayana Allah’ın ihtiyacı yoktur. /9026

148ـ مِنْ كَمالِ العَمَلِ الإخْلاصُ فيهِ /9258.

148- İhlas amelin kemalindendir. /9258

149ـ مِن أفْضَلِ  الأعْمالِ  ما أوْجَبَ الجَنَّةَ وَأنْجا مِنْ النّارِ /9439.

149- Cenneti kazandırıp ateşten kurtaran amel, en faziletli amellerdendir. /9439

150ـ ما أحْسَنَ مَنْ أساءَ عَمَلَهُ /9514.

150- Amelini kötüleştiren iyi iş yapmamıştır. /9514

151ـ ما أصْدَقَ الإنْسانَ عَلى نَفْسِهِ وَأيَّ دَليلٍ عَلَيْهِ كَفِعْلِهِ  /9645.

151- Nefsi hakkında insanın kendisinden daha doğru sözlü kimse ve aleyhine kendi fiilinden daha büyük delil olmaz. /9645

152ـ ما وَلَدْتُمْ فَلِلتُّرابِ وَما بَنَيْنُتْم فَلِلْخَرابِ وَما جَمَعْتُمْ فَلِلذِّهابِ وَ ما عَمِلْتُمْ فَفي  كِتابٍ مُدَّخَرٍ لِيَوْمِ الْحِسابِ /9688.

152- Doğduklarınız toprak içindir, bina ettikleriniz harap olmak, topladıklarınız elden gitmek içindir. Amel ettikleriniz ise hesap günü için kitapta toplanmıştır. /9688

153ـ مِلاكُ العَمَلِ الإخْلاصُ فيهِ /9725.

153- Amelin değeri ihlasındadır. /9725

154ـ نِعْمَ الزّادُ حُسْنُ العَمَلِ /9904.

154- Ne güzel azıktır güzel iş ve amel. /9904

155ـ نِعْمَ الاِعْتِدادُ  العَمَلُ لِلْمَعادِ /9911.

155- Kıyamet için yapılan amel ne güzel hazırlıktır. /9911

156ـ نالَ الْمُنى مَنْ عَمِلَ لِدارِ البَقاءِ /9952.

156- Sonsuz diyar için amel edip çalışan arzusuna ulaşır. /9951

157ـ لا تَفْعَلَنَّ  ما يَعُرُّكَ مَعابُهُ /10156.

157- Ayıbı seni lekeleyen işi kesinlikle yapma. /10156

158ـ لا تَفْعَلْ ما يَشينُ العِرْضَ وَالإسْمَ /10227.

158- Adını ve iffetini zedeleyen işi yapma. /10227

159ـ لا تَرْمِ سَهْماً يُعْجِزُكَ رَدُّهُ  /10259.

159- Dönüşü seni aciz bırakacak oku atma. /10259

160ـ لا تَحُلَّنَّ عَقْداً يُعْجِزُكَ إيثاقُهُ /10261.

160- Açamayacağın düğümü çözmeye uğraşma. /10259

161ـ لا تِجارَةَ كَالعَمَلِ الصّالِحِ /10545.

161- İyi amel gibi ticaret yoktur. /10545

162ـ لا ذُخْرَ أنْفَعُ مِنْ صالِحِ العَمَلِ /10615.

162- Salih amelden daha kazançlı azık yoktur. /10615

163ـ لا خَيْرَ في عَمَلٍ بِلا عِلْمٍ /10683.

163- İlimsiz amelde hayır yoktur. /10683

164ـ لا خَيْرَ فِي العَمَلِ إلاّ مَعَ العِلْمِ /10708.

164- Sadece ilimle olan amel hayırlıdır. /10708

165ـ لا ثَوابَ لِمَنْ لا عَمَلَ لَهُ /10770.

165- Ameli olmayanın sevabı yoktur. /10770

166ـ لا يَكْمُلُ صالِحُ العَمَلِ إلاّ بِصالِحِ النِّيَّةِ /10799.

166- Salih amel, salih niyet olmadan kemale ermez. /10799

167ـ لا يَقِلُّ عَملٌ مَعَ تَقْوىً , وَ كيْفَ يَقِلُّ ما يُتَقَبَّلُ /10805.

167- Takva üzere yapılan amel az değildir, kabul olmuş amel nasıl az olur? /10805

168ـ لا يَسْتَغْنِى الْمَرْءُ إلى حينِ مُفارَقَةِ رُوحِهِ جَسَدَهُ عَنْ صالِحِ العَمَلِ /10845.

168- Ruh kişinin bedeninden çıkıncaya kadar salih amele ihtiyacı vardır. /10845

169ـ لا يَتْرُكُ العَمَلَ بِالعِلْمِ إلاّ مَنْ شَكَّ فِي الثَّوابِ عَلَيْهِ /10869.

169- İlim ile amel etmeyi sevabında şek edenden başkası terk etmez.

170ـ لا يَعْمَلُ بِالعِلْمِ إلاّ مَنْ أيْقَنَ بِفَضْلِ الأجْرِ فيهِ /10870.

170- Mükâfatın büyüklüğüne yakin etmeyenden başkası ilim üzere amel etmez. /10870

171ـ لا يَسْتَغْني عامِلٌ عَنِ الاِسْتِزادَةِ مِنْ عَمَلٍ صالِحِ /10877.

171- Hiçbir amel eden salih ameli çoğaltmaktan ihtiyaçsız değildir. /10877

172ـ لا خَيْرَ في عَمَلٍ إلاّ مَعَ اليَقينِ, وَ الوَرَعِ /10914.

172- Yakinsiz ve takvasız yapılan amelde hayır yoktur. /10914

173ـ يَنْبَغي أنْ تكُونَ أفْعالُ الرَّجُلِ أحْسَنَ مِنْ أقْوالِهِ وَ لا تكُونَ أقْوالُهُ أحْسَنَ مِنْ أفْعالِهِ /10943.

173- İnsana yakışan, sözlerinin amellerinden değil, amellerinin sözlerinden daha güzel olmasıdır. /10943

174ـ يُمْتَحَنُ الرَّجُلُ بِفِعْلِهِ لا بِقَوْلِهِ /11026.

174- İnsan fiilleri ile imtihan olur, sözleri ile değil. /11026

175ـ يَقْبُحُ بِالرَّجُلِ أنْ يَقْصُرَ عَمَلُهُ عَنْ عِلْمِهِ, وَ يَعْجِزَ فِعْلُهُ عَنْ قَوْلِهِ /11050.

175- İnsanın amelinin ilminden az olması ve fiilinin sözünü karşı aciz olması ayıptır. /11050

176ـ اَلتَّارِكُ لِلْعَمَلِ غَيْرُ مُوقِنٍ بِالثَّوابِ عَلَيْهِ /1545.

176- Ameli terk edenin sevaba yakini yoktur. /1545

177ـ مَنْ زَرَعَ شَيْئاً حَصَدَهُ /9213.

177- Kim ne ekerse onu biçer. /9213

178ـ لِسانُ الحالِ أصْدَقُ مِنْ لِسانِ المَقالِ /7636.

178- Amellerin dili konuşan dilden daha doğrudur. /7636

179ـ اَلعامِلُ بِجَهْلٍ كَالسّائِرِ عَلى غَيرِ طَرِيْقٍ فَلا يَزيدُهُ جِدُّهُ فِي السَّرِّ إلاّ بُعْداً عَنْ حاجَتِهِ /1847.

179- Cahillik üzere amel eden yolun dışında hareket eden gibidir, gayreti hedeften uzaklaştırmaktan başka bir şey kazandırmaz. /1847

180ـ أسْعَدُ النّاسِ بِالخَيْرِ العامِلُ بِهِ /3267.

180- Halkın en saadetlisi hayra amel edendir. /3267

181ـ اَلْعامِلُ بِالعِلْمِ كَالسّائِرِ عَلَى الطَّريقِ الواضِحِ /1535.

181- İlimle amel eden, açık bir yolda giden gibidir. /1535

182ـ عامِلُ الدّينِ لِلدُّنْيا جَزاؤُهُ عِنْدَ اللهِ النّارُ /6341.

182- Dünya için amel edenin Allah katında mükâfatı ateştir. /6341

183ـ إنَّكُمْ إلى مَكارِمِ الأفْعالِ أحْوَجُ مِنْكُمْ إلى بَلاغَةِ الأقْوالِ /3839.

183- Şüphesiz sizlerin etkin konuşmaktan çok, güzel işlere ihtiyacınız daha fazladır. /3839

184ـ ثَقِّلُوا مَوازِينَكُمْ بِالعَمَلِ الصَّالِحِ /4699.

184- Terazilerinizi iyi amelle ağırlaştırın. /4699

185ـ أفْضَلُ الأعْمالِ ما أُكرِهَتِ النُّفُوسُ عَلَيْها /3065.

185- En faziletli amel, nefsin istemediği, kerahet ettiği ameldir. /3065

186ـ شَرُّ اَلْعَمَلِ ما أفْسَدْتَ بِهِ مَعادَكَ /5695.

186- En kötü amel ahiretini bozan ameldir. /3065

187ـ أعْلَى الأعْمالِ إخْلاصُ الإيمانِ, وَ صِدْقُ الوَرَعِ وَالإيقانِ /3372.

187- Amellerin en üstünü imanın ihlası, dindarlık ve yakinin doğruluğudur. /3372

188ـ إنَّ الْمُؤْمِنَ يُرى يَقينُهُ في عَمَلِهِ, وَ إنَّ المُنافِقَ يُرى شَكُّهُ في عَمَلِهِ /3551.

188- Şüphesiz mümin amelinde yakini, münafık ise amelinde şüphesi görünendir. /3551

189ـ لا يَنْفَعُ العَمَلُ لِلآخِرَةِ مَعَ الرَّغْبَةِ فيِ الدُّنيا /10829.

189- Dünyaya rağbetle yapılan amelin ahirete faydası yoktur. /10829

190ـ الأعْمالُ بِالْخُبْرَةِ /37.

190- Ameller bilgiyledir. /37

191ـ الأعْمالُ ثِمارُ النِّيّاتِ /292.

191- Ameller niyetlerin meyveleridir. /292

ANLAMAK

1ـ اَلْفَهْمُ بِالفِطْنَةِ / 39.

1- Anlamak kıvrak zekalı olmakladır. /39

2ـ اَلفَهْمُ آيَةُ العِلْمِ / 452.

2- Anlamak ilmin belirtisidir. /452

3ـ مَنْ تَفَهَّمَ فَهِمَ / 7654.

3- Anlamaya çalışan anlar. /7654

4ـ مَنْ تَفَهَّمَ اِزْدادَ / 7733.

4- Kim anlarsa fazlasını ister. /7733

5ـ مَنْ فَهِمَ عَلِمَ غَوْرَ العِلْمِ / 7934.

5- Anlayan ilmin derinliklerini bilir. /7934

6ـ مَنْ عَدِمَ الفَهْمَ عَنِ اللهِ سُبْحانَهُ لَمْ يَنْتَفِعْ بِمَوْعِظَةِ واعِظٍ / 8945.

6- Allah tarafından anlama (kabiliyeti) verilmeyen kimse hiçbir vaaz verenin öğütünden yararlanamaz. /8945

7ـ مَا افْتَقَرَ مَنْ مَلَكَ فَهْماً / 9507.

7- Kim anlama (kudretine) sahip olursa fakir olmaz. /9507

APTAL VE AKILSIZ

1ـ أعْيى ما يَكُونُ الحَكيمُ إذا خاطَبَ سَفيهاً/ 3194.

1- Hekim insanın en çaresiz olduğu zaman aptal ve akılsız insan ile konuştuğu zamandır. /3194

2ـ أسْفَهُ السُّفَهاءِ المُتَبَجِّحُ بِفُحْشِ الكَلامِ/ 3199.

2- Aptalların en aptalı (veya akılsızların en akılsızı) küfürlü ve kötü sözden dolayı sevinen kimsedir. /3199

3ـ مَنْ داخَلَ السُّفَهاءَ حُقِّرَ/ 7875.

3- Akılsız insanların içine giren kimse küçümsenir. (küçük görülür) /7875

4ـ مَنْ عَذَلَ سَفِيهاً فَقَدْ عَرَّضَ لِلسَّبِّ نَفْسَهُ/ 9170.

4- Akılsız ve aptal insanı kınayan kimse kendini küfür edilmenin tehlikesine atmıştır ( yani insana küfür edilebilinir.)  /9170

5ـ تَرْكُ جَوابِ السَّفيهِ أبْلَغُ جَوابِهِ/ 4498.

5- Aptal insana cevap vermemek en güzel cevaptır. /4498

6ـ لا يَعْرِفُ السَّفيهَ حَقَّ الحَليمِ/ 10736.

6- Aptal insan sabırlı ve hilimli insanın hakkını tanımaz. /10736

7ـ لا يُقَوِّمُ السَّفيهَ إلاّ مُرُّ الكَلامِ/ 10817.

7- Acı sözden başkası aptalın düzelmesine ve anlamasına yetmez. /10817

8ـ مُقارَنَةَ السُّفَهاءِ تُفْسِدُ الخُلْقَ/ 97072.

8- Akılsız ve aptal insanlar ile oturup kalkmak insanın ahlakını bozar. /97072

APTALLIK

1ـ اَلغَباوَةُ غِوايَةٌ /136.

1- Aptallık sapıklıktır. /136

2ـ ضادُّوا الغَباوَةَ بِالفِطْنَةِ /5926.

2- Aptallığa[14] karşı zekâyla savaşın. /59263

3ـ كَفى بِالْمَرْءِ غَباوَةً أنْ يَنْظُرَ مِنْ عُيُوبِ النّاسِ إلى ما خَفِيَ عَلَيْهِ مِنْ عُيُوبِهِ /7062.

3- Başkalarının ayıplarına bakıp kendi gizli ayıplarına bakmamak kişinin aptallığına yeter. /7026

4ـ مِنْ أقْبَحِ الشِّيَمِ الغَباوَةُ /9377.

4- Aptallık en kötü huylardandır. /9377

ARAŞTIRMAK

1ـ لا عَمَلَ كَالتَّحْقيقِ/ 10483.

1- Araştırmak gibi çalışmak yoktur. /10483

2ـ لا سُنَّةَ أفْضَلُ مِنَ التَّحْقيقِ/ 10638.

2- Araştırmaktan daha üstün gelenek yoktur. /10638

ARİF / BİLEN

1ـ كُلُّ عارِفٍ مَهْمُومٌ /6827.

1- Her arif hüzünlüdür. /6827

2ـ كُلُّ عارِفٍ عائِفٌ /6829.

2- Her arif (dünyadan) hoşlanmaz. /6829

3ـ كَيْفَ يَعْرِفُ غَيْرَهُ مَنْ يَجْهَلُ نَفْسَهُ ؟! /6998.

3- Kendi nefsini tanımayan, başkasını nasıl tanıyabilir? /6998

4ـ اَلعارِفُ مَنْ عَرَفَ نَفْسَهُ فَأَعْتَقَها , وَنَزَّهَها عَنْ كُلِّ ما يُبَعِّدُها وَيُوبِقُها /1788.

4- Arif kendi nefsini tanıyıp onu özgür kılan ve nefsini (Allah’tan) uzaklaştırıp rezil eden şeylerden temizleyendir. /1788

5ـ اَلعارِفًُ وَجْهُهُ مُسْتَبْشِرٌ مُتَبَسِّمٌ , وَ قَلْبُهُ وَجِلٌ مَحْزُونٌ /1985.

5- Arifin yüzünde tebessüm ve sevinç, kalbinde korku ve hüzün vardır. /1985

ASİLLİK / SOYLULUK

1ـ اَلنُّبْلُ بِالتَّحَلِّي بِالْجُودِ وَالوَفاءُ بِالْعُهُودِ / 2153.

1- Asalet, bağışla ziynetlenmek ve ahitlere vefa etmektedir. /2153

2ـ إنَّما النُّبْلُ اَلتَّبَرِّي عَنِ الْمَخازي / 3872.

2- Asalet, aşağılanmalardan bîzar olmaktır. /3872

3ـ عادَةُ النُّبَلاءِ السَّخاءُ وَ الْكَظْمُ وَالْعَفْوُ وَ الْحِلْمُ / 6306.

3- Necip insanların adeti eli açık olmak, kızgınlığı yenmek, affetmek ve sabırlı olmaktır. /6306

4ـ عُنْوانُ النُّبْلِ الإحْسانُ إلَي النّاسِ / 6322.

4- Halka ihsanda bulunmak, neciplik ve zekîliğin alametidir. /6322

5ـ مِنْ النُّبْلِ أنْ يَبْذُلَ الرَّجُلُ مالَهُ وَ يَصُونَ عِرْضَهُ / 9343.

5- Malını verip haysiyetini korumak, soyluluktur. /9343

6ـ مِنْ عَلاماتِ النُّبْلِ اَلْعَمَلُ بِسُنَّةِ الْعَدْلِ / 9356.

6- Adaletli olmak, asilliğin alametlerindendir. /9356

7ـ يُسْتَدَلُّ عَلي نُبْلِ الرَّجُلِ بِقِلَّةِ مَقالِهِ وَ عَلي تَفَضُّلِهِ بِكَثْرَةِ اِحْتِمالِهِ/10962.

7- Az konuşmak, insanın asillik ve zekiliğine; tahammülün çok olması ise, yüceliğine işarettir. /10962

AŞAĞILIK

1ـ اَللَّئِيمُ إذا بَلَغَ فَوْقَ مِقْدارِهِ تَنَكَّرَتْ أحْوالُهُ / 1800.

GERİ İNDEKS İLERİ