HZ. MEHDİ (A.F) HZ. FATIMA’NIN (S.A) SOYUNDANDIR

 

1- Buhârî, Tarih-i Kebir’de kendi senediyle Peygam-ber’in (s.a.a) zevcesi Ümmü Seleme vasıtasıyla, Peygam-ber’den (s.a.a) şöyle rivayet etmiştir:

Mehdi haktır ve Fatıma’nın evlatlarındandır (Fatıma’nın evlatlarının soyundandır).

Bu hadisi Hakim, Müstedrek-üs Sahihayn’de; Kuşeyri el-Harranî, Tarih-ür Rıkka’da ve İbn-i Mace, Siret-ül Mus-tafa’da rivayet etmiştir.

2- Ebu Davud, Sünen’inde kendi senediyle Ümmü Sele-me’den rivayet etmiştir ki o şöyle diyordu:

Ben Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum:

Mehdi, Fatıma’nın evlatlarından olan benim itretimdendir (soyumdandır).

Bu hadisi, İbn-i Sabbağ-i Maliki, el-Füsul-ül Muhim-me’de ve İbn-i Hacer, es-Savaik-ul Muhrika’da Müslim, Nesaî, İbn-i Mace, Beyhaki ve diğerlerinden rivayet etmiş-lerdir. Yine bu hadisi Hafız Genci, el-Beyan Fi Ahbar-ı Ahir’iz Zaman’da rivayet etmiştir. Hafız Genci bu hadisin hasen ve sahih olduğunu kaydetmiştir.

3- Hafız Ebu Nuaym, “el-Erbeune Hadisen Fi Zikr-il Mehdi” adlı risalesinde dördüncü hadis olarak kendi senediyle Ali İbn-i Hüseyin’den (a.s), o da babasından şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah (s.a.a) Fatıma’ya (s.a) şöyle buyurdu:

Mehdi senin evlatlarındandır.

Bu hadisi Muhibbuddin Taberî, Zehair-ül Ukbâ kitabın-da, Muttaki, Kenz-ül Ummâl’da, Mevlevi Hasan-üz Zeman, el-Fikh-ul Kebir’de, Menavî, Kunûz-ul Hakaik’te ve Suyutî, el-Havî Li-l Fetava’da rivayet etmişlerdir.

4- Muttaki, Müntahab-u Kenz-il Ummal’da İbn-i Asakir yoluyla, Hz. Hüseyin’den (a.s) rivayet etmiştir ki, Resulul-lah (s.a.a) şöyle buyurdu:

Müjdeler olsun sana ey Fatıma, çünkü Mehdi sendendir (senin soyundandır).

Bu hadisi Hamzavî, Meşarik-ul Envar Fi Fevz-i Ehl-il İtibar adlı eserinde, Suyutî, el-Havi Li-il Fetava’da, Kundûzî, Yenabi-ul Mevedde’de ve Menavî Kunûz-ül Hakaik’te rivayet etmişlerdir.

5- Kundûzî, Yenabi-ul Mevedde’de, Semhudi’nin Ceva-hir-ul Ikdeyn kitabında kendi senediyle Ebu Eyyub Ensarî’den şöyle rivayet ettiğini kaydediyor:

Resulullah (s.a.a) Fatıma’ya (radiye’llahu anha) şöyle buyurdu:

Peygamberlerin en hayırlısı (en üstünü) bizden-dir; o da senin babandır. Vasilerin en hayırlısı (en üstünü) bizdendir; o da senin kocandır. Şehitlerin en hayırlısı (en üstünü) bizdendir; o da senin
babanın amcası Hamza’dır. Cennette iki kanatla istediği yere uçan bizdendir; o da senin babanın amcası oğlu Ca’fer’dir. Bu ümmetin iki torunu ve cennet gençlerinin efendileri Hasan ve Hüseyin bizdendir; onlar da senin çocuklarındır. Ve Mehdi bizdendir; o da senin evlatlarındandır.

Bu Hadisi Taberanî, el-Evsat’ta ve az bir farklada el-Mu’cem-üs Sağir’de ve Hafız Genci, el-Beyan Fi Ahbar-i Ahir-iz Zaman’da rivayet etmiştir.

6- Hafız Genci, el Beyân Fi Ahbar-i Ahir-iz Zaman adlı eserinde naklettiği ilk hadis olarak kendi senediyle Süfyan ibn-i Uyeyne’den, o da Ali el-Hilal’dan şöyle rivayet etmiştir ki:

Ben, Resulullah’ın (s.a.a) ölümüyle sonuçlanan hastalığı sırasında Peygamber’in (s.a.a) huzuruna geldim. Fatıma da (s.a) Peygamber’in (s.a.a) başı ucunda idi. Bu sırada Fatıma, (s.a) yüksek sesle ağlamaya başladı. Resulullah (s.a.a) ona doğru bakarak: Ey habibem (dostum) Fatıma, niçin ağlıyorsun? dedi.

Fatıma: Senden sonra helak olmaktan korku-yorum. dedi.

Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurdu: Ey habibem, bilmiyor musun, Allah Teala yeryüzüne bir defa nazar etti ve içinden senin babanı seçti ve babanı risaletiyle görevlendirdi. Sonra tekrar yeryüzüne nazar etti ve (insanlar arasında) senin eşini seçti ve seni
onunla evlendirmemi bana vahyetti. Ey Fatıma, biz öyle bir Ehl-i Beyt’iz (bir aileyiz) ki, Allah bizlere önceki ve sonraki insanlardan hiçbirine vermediği yedi özellik vermiştir:

Ben, Allah yanında Hatem-ün Nebiyyin ve Ekrem-un Nebiyyin’im (yani peygamberlerin sonuncusu ve en üstünüyüm) ve mahlukat arasın-da Allah’ın en çok sevdiği (kul) benim ve ben senin babanım.

Benim vasim, vasilerin en üstünü ve Allah’ın en çok sevdiği vasidir ve o da senin eşindir.

Meleklerle birlikte cennette iki yeşil kanatla uçacak olan bizdendir; o da babanın amcasının oğlu ve kocanın kardeşidir. Bu ümmetin iki torunu da bizdendir; onlar da senin çocukların Hasan ve Hüseyin’dir; onlar cennet ehlinin gençlerinn efen-dileridirler. Ve beni hak üzere gönderene andolsun ki, onların babası onlardan daha üstündür.

Ey Fatıma, beni hak üzere peygamber olarak gönderene andolsun ki, bu ümmetin Mehdi’si de o ikisindendir (Hasan ve Hüseyin’in soyundandır). Öyle ki dünyayı kargaşalık sarar ve fitneler baş gösterir, yollar kesilir, insanlar birbirlerine saldırır-lar, ne büyük küçüğe rahmeder ve ne de küçük büyüğe saygı gösterir; böyle bir zamanda Allah bu ikisinin soyundan sapıklık kalemlelerini ve kilitli kalpleri fethedecek birini gönderir; benim dini ilk zamanda hakim kıldığım gibi o da dini ahir-ez zamanda hakim kılar ve (o gelmeden önce) dünya
zulümle dolduğu gibi (o dünyayı) adaletle doldurur.

Ey Fatıma, üzülme ve ağlama! Çünkü Allah’ın sana merhamet ve şefkatı benden daha çoktur. Bu da senin bana intisabın ve kalbimdeki makamından dolayıdır. Allah, ailen içerisinde soy yönünden en şerefli, makamı en yüce, halkın en çok merhamet-lisi olanı, Ehl-i Beyt’in en adili ve hüküm vermede en basiretli olanı sana eş olarak seçmiştir.

Ben Rabbimden istedim ki, Ehl-i Beyt’im arasında bana kavuşacak olan ilk şahıs sen olasın.

Hz. Ali (s.a) diyor ki: Peygamber (s.a.a) vefat ettikten sonra Fatıma (s.a) yetmiş beş günden fazla yaşamadı. Allah bu kısa süreden sonra onu Pey-gamber’e (salla’llâhu aleyhima ve sellem) kavuş-turdu.

Muasır alimlerden olan Hadaik-ul Arifin kitabının sahibi merhum Fazl-i Ali, bu hadislerle ilgili olarak şöyle bir not düşmüştür: Bu hadisde geçen “bu ümmetin Mehdi’si de o ikisindendir” tabiri, bu mazmunda nakledilen diğer baız hadislerde, “bu ümmetin Mehdi’si de bizdendir” olarak geçmektedir. Ama bu nüshaya, yani “bu ümmetin Mehdi’si de o ikisindendir” nüshasına göre o ikisinden maksat, Hz. Hasan ve Hüseyin (aleyhime’s-selam)’dır. Çünkü İmam Muhammed Bakır’ın (aleyhi’s-selâm) annesi İmam Mücte-ba’nın kızıdır. Buna göre İmam Muhammed Bâkır (a.s) ve sonraki imamlar (a.s) o ikisinin neslindendirler.

Bu hadisi Hafız Ebu Nuaym, el-Erbeune Hadisen Fi Zikr-il Mehdi’de, Muhibbuddin Taberî, Zehair-ül Ukbâ’da,
Suyutî, el Havi li-l Fetava’da ve Kunduzî, Yenabi-ul Mevedde’de rivayet etmişlerdir.

KAYNAKLARI

1- Tarih-i Kebir, c.2, Birinci bölüm, s.316, Haydarabad baskısı. Müstedrek-üs Sahihayn, c.4, s.557, Haydarabad baskısı. Tarih-ü Rıkka, s.70, Kâhire baskısı. Siret-ül Mustafa, c.2, s.519.

2- Sünen-i Ebi Dâvud, c.4, s.151, Dar-us Saâde Mısır baskısı. el-Füsul-ül Mühimme, s.276. es-Savâik-ul Muhrika, s.97. Mısır baskısı. el-Beyan Fi Ahbar-i Ahir-iz Zamân, s.311.

3- el-Erbaune Hadisen Fi Zikr-il Mehdi, 4. hadis. Zehâir-ul Ukbâ, s.136, Mektebet-ül Kudsî Mısır baskısı. Kenz-ül Ummâl, c.7, s.259, Haydarabaâd baskısı. el-Fıkh-ul Kebir, c.2, s.70, Haydar Abâd baskısı. Kunûz-ul Hakâik, s.3. el-Hâvi Li-l Fetâvâ, Suyutî, s.66, Mısır baskısı.

4- Müntahab-u Kenz-il Ummâl, c.5, s.96, el-Meymeniye Mısır baskısı. Meşarik-ul Envâr Fi Fevz-i Ehl-il İtibâr, s.152, es-Şerefiyye Mısır baskısı. el-Havi Li-l Fetâvâ, Suyutî, s.66, Mısır bakısı. Yenabi-ul  Mevedde, s.179, İstanbul baskısı. Kunuz-ül Hakâik, s.3, Bulak baskısı, Mısır.

5- Yenâbi-ul Mevedde, İstanbul baskısı, s.434. el-Beyân Fi Ahbâr-i Ahir-iz Zamân, s.310, Necef bakısı.

6- el-Beyân Fi Ahbâr Ahir-iz Zamân, s.305, Necef baskısı. el-Erbeune Hadisen Fi Zikr-il Mehdi (a.s), 5.hadis. Zehâir-ül Ukbâ, s.135, Mektebet-ül Kudsî Mısır baskısı. el-Hâvi Li-l Fetâvâ, s.66, Mısır baskısı. Yenâbi-ul Mevedde, İstanbul baskısı, s.426.