FATIMA, PEYGAMBER'İN (S.A.A) VÜCUDUNUN BİR PARÇASIDIR; KİM ONU GAZAPLANDIRSA PEYGAMBER'İ GAZAPLANDIRMIŞTIR

 

1 - Buhârî, Sahih'inde Misver ibn-i Mahreme'den naklen yazıyor ki, Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sel-lem) şöyle buyurdu:

Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır; kim onu gazaplandırsa (öfkelendirse), beni gazaplan-dırmıştır.

Bu hadisi, birçok muhaddis ve alim nakletmiştir. Mesela, Muttakî, Kenz-ül Ümmal'da bu hadisi İbn-i Ebi Şeybe'den naklen zikretmiştir. Nesaî de, Hasais'inde bu hadisi nakletmiştir. Menavî ise Feyz-ül Kadir'de bu hadisi zikrettikten sonra şöyle kaydediyor: "Süheyli bu hadise dayanarak Hz. Fatıma'ya sebbedenin (sövenin) kafır olduğunu söylemiştir. Çünkü bu iş Fatıma'yı (s.a) gazap-landırır."

Yine O, Fatıma'nın Ebu Bekir ve Ömer'den üstün olduğunu söylemiştir.

2 - Buharî, Misver ibn-i Mahreme'den naklen yazıyor ki, Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurdu:

Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır; onu rahatsız eden beni de rahatsız eder; ve onu inciten şey beni de incitir.

Bu hadisi, Ebu Davud Sahih'inde, Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned'inde ve Ebu Nuaym, Hilyet-ül Evliyâ'da naklet-miştir.

3 - Sahih-i Müslim'in, Fazail-üs Sahabe bölümünün, Fazail-ü Fatıma kısmında, Müslim, kendi senediyle Misver ibn-i Mahreme'den rivayet ediyor ki, Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurdu:

Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır; onu inciten şey beni de incitir.

Bu hadisi, Fahr-i Razi Şura suresindeki "meveddet" ayetinin tefsirinde zikretmiştir. Yine bu hadisi, Maaric suresinin 13. âyetinin tefsirinde zikretmiştir.

4 - Müslim Sahih'inde, kendi senediyle Misver ibn-i Mahreme yoluyla Resulullah'tan (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) naklettiği bir hadiste Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurdu:

Gerçekten kızım (Fatıma), benim vücudumun bir parçasıdır; onu rahatsız eden şey beni de rahatsız eder; onu rencide eden şey beni de rencide eder.

Bu hadisi Tirmizî de kendi Sahih'inde, Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) kızı Fatıma'nın faziletlerı bölümünde zikretmiştir.

5 - Tirmizî Sahih'inde, kendi senediyle Abdullah ibn-i Zübeyr vasıtasıyla Resulullah'tan (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) naklettiği bir hadiste, Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

Gerçekten Fatıma benim vücudumdan bir parçadır; onu rencide eden beni de rencide eder ve onu rahatsız eden şey, (üzen şey) beni de mübtela eder.

Bu hadisi Hâkim de Müstedrek-üs Sahihayn'de rivayet etmiş ve bu hadisin Buhârî ve Müslim'in şartına göre sahih hadis olduğunu kaydetmiştir. Bu hadisi Ahmed ibn-i Hanbel de Müsned'inde rivayet etmiştir.

6 - Hakim, Müstedrek-üs Sahihayn'de kendi senediyle Ubeydullah ibn-i Ebi Rafi'den, o da Misver ibn-i Mahreme'den rivayet etmiştir ki:

İmam Hasan'ın oğlu Hasan, bana bir adamı görücü olarak göndererek kızıma talip oldu. Ona: "Akşam vakti yanıma gelsin" dedim. O (İmam Hasan’ın oğlu Hasan) da akşam vakti geldi. Allah'a hamd-u sena ettikten sonra dedim ki: "Allah'a yemin ediyorum ki, sizin akrabalık ve yakınlığınızdan daha çok sevdiğim bir akrabalık ve yakınlık yoktur. Ama Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) buyurmuştur ki:

"Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır; onu üzen şey beni de üzer ve onu hoşnut eden beni de hoşnut eder. Ve kıyamet günü akrabalık bağları hep kopar; sadece benim soyum  ve yakınlarım arasındaki bağlılık hariç.”

Senin yanında Fatıman'ın (s.a) soyundan bir kız vardır; eğer ben kızımı senin eşin yapacak olursam bu onu üzer.

Böylece Hasan onun özrünü kabul ederek ayrıldı.

Hâkim, bu hadisin senedinin sahih olduğunu söylemiştir. Bu hadisi Ahmed ibn-i Hanbel de kendi Müsned'inde iki muhtelif senetle rivayet etmiştir. Keza; bu hadisi Beyhakî kendi Sünen'inde ve Ebi Nuaym muhtasar olarak rivayet etmişlerdir. Ebu Nuaym bu hadisin Misver ibn-i Mahreme'den Ali ibn-i Hüseyin ve ibn-i Ebi Melike yoluyla nakledildiği hususunda ittifak olduğunu kaydediyor.

7 - Ebu Nuaym, Hilyet-ul Evliyâ'da kendi senediyle Enes'den naklediyor ki:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) “Kadınlar için en hayırlı (en iyi) olan şey nedir?" diye sordu. Bizler, ne söyleyeceğimizi bilemedik. Hz. Ali (aleyhi’s-selâm) (yanımızdan ayrılıp) Fatıma'nın (selam’ullahi aleyha) yanına gitti ve Resulullah'ın (s.a.a) sorusunu ona söyledi. Fatıma; "Neden kadınlar için en hayırlı olan, onların (yabancı) erkekleri görmemeleri ve yabancı erkeklerin de onları görmemeleridir" diye cevap vermedin" dedi. Ali (a.s), dönüp bu cevabı Resulullah'a (s.a.a) söyledi. Peygamber, "Bunu sana kim öğretti?" dedi. Ali, "Fatıma" diye cevap verdi. Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: "O benim vücudumun bir parçasıdır."

Ebu Nuaym, bu hadisi Said ibn-i Musayyib'in de Hz. Ali'den (a.s) rivayet ettiğini kaydetmiştir. Ebu Nuaym, bu ikinci rivayeti de kitabının bir başka yerinde zikretmiştir.

8 - Muttaki, Kenz-ül Ummâl'da rivayet etmiştir ki, Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurdu:

Fatıma benden ayrılan bir daldır; onu hoşnut eden şey, beni de hoşnut eder; onu rahatsız eden şey, beni de rahatsız eder.

Bu hadisi Taberanî, Misver ibn-i Mahreme'den rivayet etmiştir. Hâkim de, bu hadisi Müstedrek-üs Sahihayn'de Misver ibn-i Mahreme yoluyla Resulullah'tan (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) rivayet etmiş ve senedinin sahih olduğunu söylemiştir.

9- Muttaki, Kenz-ül Ummâl'da Hasan-ı Basri'den rivayet etmiştir ki, Ali ibn-i Ebi Talib (a.s) şöyle dedi:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) bir gün bize: "Kadın için en hayırlı olan şey nedir?" diye sordu. Bu hususta bizim verecek bir cevabımız yoktu. Fatıma'nın (aleyha selâm), yanına döndüğümde. ona: "Ey Muhammed'in kızı, Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) bizden bir soru sordu, ama biz, ne cevap vereceğimizi bilemedik dedim." O: "Ne hakkında sizden sordu." dedi. "Kadın için hayırlı şeyin ne olduğunu sordu." dedim. O: "Bu sorunun cevabını bilmiyor musunuz?" dedi. "Hayır." dedim. O: "Kadına (yabancı bir) erkeği görmemek ve (yabancı) erkeği de onu görmemesinden daha hayırlı olan bir şey yoktur." dedi. Akşam olduğunda Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) yanında toplanıp oturduk ve ben: "Ya Resulullah, sen bizden bir soru sordun; ama biz cevabını veremedik. Kadın için bir (yabancı) erkeği görmemesinden ve yabancı erkeğin de onu görmemesinden daha hayırlı bir şey yoktur." dedim. Resulullah (s.a.a): "Bunu sana kim söyledi?" dedi. "Fatıma." dedim. Resulullah (s.a.a), "Doğru söylemiştir; gerçekten o benim vücudu-mun bir parçasıdır." buyurdu.

Muttaki, bu hadisi Dare-kutni'nin de "el-Efrad" adlı eserinde rivayet ettiğini kaydetmiştir.

Muttaki, aynı sayfada bu hadisi tekrar Hz. Ali'den (a.s) rivayet etmiştir ve sonunda bu hadisi Bezzaz'ın ve Hilyet-ül Evliyâ'da Ebu Nuaym'ın rivayet ettiğini kaydetmiştir.

10 - Nesaî, Misver ibn-i Mahreme'den naklen şöyle rivayet ediyor:

Ben büluğ çağına eriştikten sonra, şahit oldum ki, Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) bu minberinin üzerine oturup konuşuyordu ve şöyle diyordu:

Gerçekten Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır.

11 - İbn-i Hacer, "es-Savaik-ul Muhrika" adlı eserinde yazıyor ki:

"Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) torunu olan Hasan'ın oğlu Hasan-ül Müsenna, uzun saçlı ve küçük yaşlarda bir genç iken, Ömer ibn-i Abdulaziz'in yanına geldi. Ömer ibn-i Abdulaziz, yerinden kalkıp onu karşıladı. Bunun üzerine etrafındakiler Ömer ibn-i Abdulaziz'i kınadılar. Ama; Ömer ibn-i Abdulaziz onlara şöyle dedi: Öyle güvenilir bir şahıs bana şu hadisi rivayet etti ki, sanki Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) ağzından duymuş gibiyim (Hadis şöyledir):

Fatıma benim vücudumun bir parçasıdır; onu sevindiren beni de sevindirir.

Ömer ibn-i Abdulaziz sonra şöyle devam etti:

"Ben biliyorum ki, eğer Fatıma diri olsaydı onun torununa gösterdiğim ilgiden sevinirdi."

İbn-i Hacer, bu hadisi az bir farkla Ebu-l Ferec-i İsfahanî'den de rivayet etmiştir.

12 - İbn-i Kuteybe, el-İmame ves-Siyase'de şöyle yazıyor:

…Sonra Fatıma (aleyha selâm), Ebu Bekir ve Ömer'e hitap ederek "Acaba size Resulullah'tan (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) kendinizin de bildiği bir hadisi söylersem onunla amel eder misiniz?" dedi.

"Evet." dediler. Bunun üzerine şöyle dedi: "Sizi Allah'a ant veriyorm, acaba Resulullah'ın (salla’l-lâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) "Fatıma'nın rızası benim rızamdandır ve Fatıma'nın gazabı, benim gazabımdandır; kim benim kızım Fatıma'yı severse beni sevmiştir; kim onu razı ederse beni razı etmiş olur ve kim onu gazaplandırırsa beni gazaplan-dırmış olur." dediğini duymadınız mı?"

O ikisi: "Evet, bunu Resulullah'tan (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) duymuşuz." dediler.

Fatıma: "Ben Allah ve meleklerini şahit tutuyorum ki, sizler beni gazaplandırdınız ve beni razı etmediniz. Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) ile mülakat ettiğimde (görüştü-ğümde) ikinizi ona şikayet edeceğim." dedi.

Ebu Bekir dedi ki: "Ben onun ve senin gazabından Allah'a sığınıyorum." Sonra Ebu Bekir, içini çekip şiddetle ağlamaya başladı, o kadar ağladı ki nerdeyse canı çıkacaktı. Ama Hz. Fatıma yine şöyle söylüyordu: "Her namazımdan sonra sana beddua edeceğim."

Sonra Ebu Bekir, Hz. Fatıma'nın evinden çıktı. Halk başına toplanınca onlara "Sizler eşlerinizle birlikte neşeyle geceleri sabahlıyorsunuz, ama beni bu halimle başbaşa bırakıyorsunuz. Benim sizin bey'atinize ihtiyacım yoktur; bey'atinizi benden geri alın…" dedi.

 KAYNAKLARI

1 - Sahih-i Buhâri, Bed'ül Halk bölümü. Kenz-ül Ummâl, c.6, s.220. Feyz-ül Kadir, c.4,s.421. Hasais-ün Nesâi, s.35.

2 - Sahih-i Buhâri, Nikâh bölümü. Sahih-i Ebi Dâvud, c.12, bab-u ma yekrehu en yücmee beynehunne min-en nisâi. Müsned-i Ahmed, c.4, s.328. Hilyet-ül Evliyâ, c.2, s.40.

3 - Sahih-i Müslim, kitab-u Fazâil-is Sahabe, babu Fazâil-i Fatıma (a.s) Tefsir-i Kebir, Şurâ suresinin tefsiri, Meveddet âyeti, keza Meâric suresi tefsiri, 13. âyet.

4 - Sahih-i Müslim, kitab-u Fazâil-is Sahâbe. Sahih-i Tirmizî, c.2, s.319.

5 - Sahih-i Tirmizî, c.2, s.319. Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.159. Müsned-i Ahmed, c.4, s.5.

6 - Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.158. Müsned-i Ahmed, c.4, s.323 ve 332. Sünen-i Beyhaki, c.7, s.64.

7 - Hilyet-ül Evliyâ, c.2, s.40 ve 174.

8 - Kenz-ül Ummâl, c.6, s.219. Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.154.

9 - Kenz-ül Ummâl, c.8, s.315.

10 - Hasais-ün Nesâi, s.36. ve 138.

11- es-Savaik-ul Muhrikâ, s.707 ve 138.

12 - el-İmame ves-Siyase, s.14.