BABASININ MUSİBETİNDE,HZ. FATIMA'NIN ÜZÜNTÜ VE AĞITI


1- Buhârî, Sahih'inde kendi senediyle Enes'ten şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem), hastalığı ağırlaşmış, ağrısı çoğalmıştı. Fatıma (selâm’ullahi aleyha), (Peygamber’in bu halini görünce): "Eyvahlar olsun bana, babamın ağrı ve meşakkatı ne ağırdır!" dedi. Resulullah (s.a.a): "Bu günden sonra babanın meşakkat ve ağrısı olmaz." dedi.

Peygamber (s.a.a), vefat ettikten sonra da Hz. Fatıma (s.a) şöyle diyordu:

"Eyvah babacığım, Rabbinin davetine icabet eden baba!

Eyvah babacığım, yeri Firdevs cennetinde olan baba!

Eyvah babacığım, vefat haberini Cebrail'e verdiğimiz baba!"

Ve Resulullah (s.a.a), defnolunduktan sonra şöyle dedi: "Ey Enes, Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) üzerine toprak dökme-ye gönlünüz nasıl razı oldu?"

Bu hadisi Nesâi de muhtasar bir şekilde rivayet etmiştir. Nesaî'nin ibaresi şöyledir:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi ve alih), vefat ettiğinde Fatıma, ona ağlayarak şöyle dedi:

"Eyvah babacığım, Rabbine ne kadar da yakındın baba!

Eyvah babacığım, vefat haberini Cebrail'e verdiğimiz baba!

Eyvah babacığım, yeri Firdevs cenneti olan baba!"

Bu hadisi Nesaî'nin naklettiği ibareyle Hakim, Müsted-rek-üs Sahihayn'de ve Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned'inde rivayet etmişlerdir. Ayrıca Hakim, bu hadisin Şeyhayn'in şartına göre sahih olduğunu da kaydetmiştir.

Yine bu hadisi Buhârî'nin, naklettiği şekliyle, İbn-i Sa'd, Tabakat'ında ve Hatib-i Bağdadî Tarih-i Bağdad'da; rivayet etmişlerdir.

2- İbn-i Mace, Sahih'inde kendi senediyle Hammad ibn-i Zeyd'den, o da Sabit'den, o da Enes'ten şöyle rivayet etmişlerdir:

Hz. Fatıma (selamullahi aleyha), Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) vefat ettiğinde, şöyle diyordu:

"Eyvah babacığım, ölüm haberini Cebrail'e verdiğimiz baba!

Eyvah babacığım, Rabbine ne de yakındın baba!

Eyvah babacığım, yeri Firdevs cenneti olan baba!

Eyvah babacığım, Rabbinin davetine icabet eden baba!"

Bu rivayeti nakleden Hammad; "Sabit'in bu hadisi naklettiğinde şiddetle ağladığını, ağlamaktan omuzlarının oynadığını gördüm." demiştir.

Yine İbn-i Mace, aynı babda Enes ibn-i Malik'ten  şöyle rivayet etmiştir:

Fatıma bana, “Ey Enes, nasıl Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) üzerine toprak dökmeğe gönlünüz razı oldu!" dedi

Bu hadisleri Hakim de Müstedrek-üs Sahihayn'de başka bir senetle rivayet etmiştir ve bu hadisin Şeyhayn'in şartına göre sahih olduğunu kaydetmiştir.

3- Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned'inde kendi senediyle Enes'ten  şöyle rivayet eder:

Biz Resulullah'ı (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) defnedip döndüğümüzde Fatıma şöyle dedi:

“Ey Enes, nasıl gönlünüz Resulullah'ı (salla’l-lâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) toproğa gömüp dönmeye razı oldu?!”

4- Beyhaki, Sünen'inde kendi senediyle Enes'ten  şöyle rivayet eder:

Allah'ın Resulü'nün (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) ölüm hastalığı sırasında, Hz. Fatıma, (selam’ullahi aleyha) onu kendi göğsüne yasladı ve Resulullah'ın rahatsızlığı çok şiddetliydi. Fatıma: "Ah, babamın rahatsızlığı ne şiddetlidir!" dedi. Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem), "Artık bu günden sonra babanın bir rahatsızlığı kalmayacak." dedi.

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem), defnolduktan sonra da Fatıma, bana hitaben "Ey Enes, nasıl Resulullah'ın üzerine toprak dökmeye gönlünüz razı oldu?" dedi.

5- Ebu Nuaym de, Hilyet-ül Evliyâ'da kendi senediyle İmam Muhammed Bakır'dan (aleyhi’s-selâm) şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem), vefatından sonra Hz. Fatıma'nın (selamul-lahi aleyha), güldüğü görülmedi…

Ve yine buyurdu ki: "Hz. Fatıma (selam’ullahi aleyha), Peygamber'den (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) sonra altı ay yaşamıştır."

Bu hadisi İbn-i Sa'd da, kendi Tabakat'ında rivayet etmiştir.

6- Askalani, Feth-ul Bâri'de, Taberani'nin, Aişe'den şöyle bir rivayet nakledildiğini kaydetmiştir:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem), Fatıma'ya şöyle dedi: "Cebrail, müslüman-ların kadınları arasında hiçbirinin senin kadar musibete düçar olmayacağını bana bildirmiştir. Öyleyse senin sabrın, onların hiçbirinden az olmamalıdır.”

 KAYNAKLARI

1- Sahih-i Buhârî, Bed'ül Halk bölümü, Sünen-i Nesâi, c.1, s.261. Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.59. Müsned-i ibn-i Hanbel, c.3, s.197. Tabakat-ı İbn-i Sa'd, c.2, s.83. Tarih-i Bağdâdi, c.6, s.262.

2- Sahih-i İbn-i Mace, Cenazelerle ilgili hadislerin Peygamber'in vefatı bölümü. Müstedrek-üs Sahihayn, c.1, s381.

3- Müsned-i Ahmed, c.3, s.204.

4- Sünen-i Beyhaki, c.3, s.409.

5- Hilyet-ül Evliyâ, c.2, s.43. Tabakat-ı İbn-i Sa'd c.2, s.40.

6- Feth-ul Baˆri, c.9, S.201.