HZ. FATIMA'NIN (s.a) KIYAMET GÜNÜ HAŞROLUP SIRAT'TAN GEÇMESİ

1- Hakim, Müstedrek-üs Sahihayn'de kendi senediyle Ebu Hüreyre'den naklen Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

Kıyamet günü, peygamberler kendi kavim-lerinden olan mü'minlerle mülakat edebilmek için at üzerinde mahşere gelirler. Hz. Salih, kendi devesine binerek mahşere gelir ve ben, Burak'ın üzerinde mahşere gelirim. Burak her bir adımıyla gözün görebildiği en son noktaya kadar yol alır ve Fatıma, benim önümde hareket eder.

2- Kenz-ül Ummâl'da nakledilen hadis ise şöyledir:

Kıyamet günü, peygamberler at üzerinde mahşere gelirler. Salih Peygamber, kendi ashabın-dan olan mü'minlerle görüşebilmek için devesi üzerinde mahşere gelir. Fatıma, Hasan ve Hüseyin (aleyhi’mus-selam) cennet develerinden iki devenin üzerine binerek mahşere gelirler ve Ali ibn-i Ebi Talib (aleyhis-selam) da benim deveme binerek mahşere gelir. Ben ise, Burak'a binerek mahşere gelirim ve Bilal de kendi devesine binerek mahşere gelir ve ezan okur…

Muttaki, bu hadisi Taberani, Ebu-s Sahy ve İbn-i Asakir'in, Ebu Hüreyre'den naklettiğini bildirmiştir.

3- Hakim, "Müstedrek-üs Sahihayn" adlı eserinde, Hz. Ali'den (a.s), Peygamber'in (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

Kıyamet günü olduğunda perde arkasından bir münadi: "Ey mahşer halkı, gözlerinizi Muham-med'in (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) kızı Fatıma mahşerden geçinceye dek kapayın."

Hakim, bu hadisin Buhârî ve Müslim'in şartına göre sahih olduğunu kaydeder. Bu hadisi, Hakim başka bir senetle de zikreder. İkinci naklin sonunda şu ibare de mevcuttur:

Sonra Fatıma üzerindeki iki yeşil parçayla mahşerden geçer.

Hakim, bu hadisin senedini sahih biliyor. Aynı hadisi İbn-i Esir, Üsd-ül Gabe'de ve Heysemî, Mecma-üz Zevâid'de yukarıdaki ilaveyle nakleder. Yine o, bu hadisi Taberani'nin, el-Kebir'de rivayet ettiğini kaydeder. Bu hadisi Muhibbuddin Taberî de rivayet etmiştir. O, bu hadisi Hz. Ali'den (a.s) rivayet ettiğini bildirmiştir.

4- Bağdadî, Tarih-i Bağdad'da iki senetle Aişe'den, Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet eder:

Kıyamet günü olduğunda bir münadi nida eder ki: Ey halk, başlarınızı eğin ki, Muhammed'in (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) kızı geçsin.

Bu hadisi Muhibbuddin Taberî de İbn-i Beşran'dan naklen zikretmiştir.

5- Muttaki, Kenz-ül Ummâl kitabında rivayet ediyor ki:

Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) şöyle buyurdu:

Kıyamet günü, bir münadı arştan şöyle nida eder: Ey mahşer halkı, başlarınızı aşağıya salın (eğin) ve gözlerinizi yumun ki, Muhammed'in (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) kızı Fatıma, sırattan geçsin; Fatıma, yıldırım gibi hurilerden olan yetmiş bin cariyenin eşliğinde sırattan geçer.

Muttaki, bu hadisi Ebu Bekr'in, "el-Ceylaniyat" adlı kitabında Ebu Eyyub'dan rivayet ettiğini kaydeder. Yine iki ayrı senetle ve az bir farkla Ebu Bekir'den rivayet etmiştir. Bu hadisi İbn-i Hacer de, es-Savaik-ul Muhrika'da naklet-miştir.

Yine Muhibbuddin Taberî de, Ebu Sa'd Muhammed ibn-i Ali ibn-i Ömer en-Nekkaş'ın "Fevaid-ül Arakeyn" kitabından naklen bu hadisi zikretmiştir. Taberî'nin nakli şöyledir:

Fatıma, parlak bir yıldırım gibi hurilerden yetmiş bin cariyenin eşliğinde sırattan geçer.

 KAYNAKLARI

1 - Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.152.

2 - Kenz-ül Ummâl, c.6, s.193.

3 - Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.153 ve c.3, s.161. Üsd-ül Gâbe, c.5, s.523. Mecma-üz Zevâid, c.9, s.212. Zehâir-ül Ukbâ, s.48.

4 - Tarih-i Bağdâdi, c.8, s.141. Zehâir-ül Ukbâ, s.48.

5 - Kenz-ül Ummâl, c.6, s.218. es-Sevâik-ul Muhrika, s.123. Zehâir-ül Ukbâ, s.48.