RESUL-İ EKREM’İn (S.A.A) YOLCULUĞA ÇIKTIĞINDA ENSON VEDALAŞTIĞI VE YOLCULUKTAN DÖNDÜĞÜNDE, İLK GÖRÜŞTÜĞÜ KİMSE

1-Ebu Davud, kendi Sahih'inde, Resulullah'ın (sal-la’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) hizmetkârı Sevban'dan, şöyle naklediyor:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) yolculuğa çıktığında, ailesinden en son görüştüğü kimse Fatıma (aleyha selâm) idi ve yolculuktan döndüğünde ilk uğradığı kimse  Fatıma (aleyha selâm) idi…

Bu hadisi Ahmed ibn-i Hanbel de kendi Müsned'inde, keza Beyhakî de kendi Sünen'inde nakletmiştir.

2- Zehebî, Müstedrek-üs Sahihayn'in hamişinde basılan "Telhis" adlı kitabında şöyle naklediyor:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) savaşçılarla birlikte Medine'den çıkmak istediğinde en son vedalaştığı şahıs, Fatıma (aleyha selâm) idi. Ve döndüğünde görüştüğü ilk şahıs da yine o idi…

3- Yine Hakim, adı geçen kitapta; İbn-i Ömer'den şöyle naklediyor:

Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) yolculuğa çıktığı zaman en son görüştüğü şahıs, Fatıma (aleyha selâm) idi ve yolculuktan döndüğünde ilk görüştüğü şahısda yine o idi.

Hakim bu hadisi başka bir senetle de nakletmiştir ve bu ikinci nakilde şunları da eklemiştir: "Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) ona: "Babam ve annem sana feda olsun!" derdi."

4- Yine Hakim mezkur kitabında, Ebu Sa'lebe'den neklediyor ki:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) savaş veya yolculuktan döndüğünde, mescide gider ve orada iki rek'at namaz kılardı; sonra Fatıma'yı görmeye giderdi ve daha sonra hanımlarının yanına gelirdi.

Hakim bu hadisin senedinin sahih olduğunu söylemiştir.

Önceki bölümde Ebu Sa'lebe'nin hadisi genişçe geçti.

5- İbn-i Hacer, es-Savaik-ul Muhrika'da, Ahmed (ibn-i Hanbel) ve diğerlerinin şu hadisi zikrettiklerini kaydetmiştir (İbn-i Hacer hadisi özetleyerek nakletmiştir):

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) yolculuktan döndüğünde, Hz. Fatıma'yı (aleyha selâm) görmeye gider  ve uzun süre onun yanında kalırdı. Bir defasında Hz. Fatıma (aleyha selâm) iki gümüş bilezik, bir kolye, bir küpe takmış ve kapısına da perde asmıştı. Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) her zamanki gibi onu görmeye geldi; ama yanından ayrıldığında
rahatsız olduğu yüzünden belli oluyordu. Gelip minberinin üzerinde oturdu.

Fatıma (s.a), süslendiği ve zinet eşyaları taktığından dolayı Resulullah'ın (s.a.a) rahatsız olduğunu anladı. Bu yüzden onları çıkarıp Allah yolunda harcaması için Resulullah'a gönderdi. Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: "Babası feda olsun ona; (yapması gerekeni) yaptı." Bu sözü üç defa terkrarladı ve buyurdu ki: "Dünya Muhammed ve Âl-i Muhammed'e yakışmaz. Eğer dünyanın Allah yanında bir sivrisineğin kanadı kadar değeri olsaydı, hiçbir kafire ondan bir yudum su bile içirmezdi." Sonra kalkıp Fatıma'nın (aleyha selâm) yanına gitti.

İbn-i Hacer demiştir ki: Ahmed ibn-i Hanbel kitabında şunu da eklemiştir:

Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) Sevban'a, o zinet eşyalarını ashabından birilerine vermesini ve Fatıma'ya Yemen kumaşın-dan bir gerdanlık ve fil dişinden yapılmış iki bilezik almasını emretti ve buyurdu ki: "Bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir ve ben bunların kendi zevklerini dünya hayatında yaşayıp bitirmelerini istemi-yorum."

KAYNAKLARI

1- Sahih-i Ebi Dâvud, c.26. el-İntifa-u bi'l-Ac bölümü, Müsned-i Ahmed, c.5, s.275. Sünen-i Beyhaki, c.1, s.26.

2- Müstedrek-üs Sahihayn, c.1, s.489.

3- Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.159.

4- Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s.155.

5- es-Savaik-ul Muhrika, s.109.