HZ. FATIMA'NIN (S.A) EV İŞLERİNİ GÖRMESİ VE RESULULLAH'IN (S.A.A) ONA TESBİHİ ÖĞRETMESİ

1- Buhârî Hz. Ali'den (a.s) naklediyor ki:

Fatıma (selam’ullahi aleyha) el değirmenini  çevirmekten dolayı rahatsız olmuştu. (O sıralarda) Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) yanına bir cariye getirmişlerdi. Hz. Fatıma, Resulullah'ı görmek için evinden çıktı, ama onu bulumadı. Aişe'yi görünce durumu ona anlattı. Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) geldiğinde Aişe, Fatıma'nın geldiğini ona haber verdi. Bunun üzerine Peygamber (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) bizim  yanımıza geldi. Biz bu sırada yatakta idik; kalkmak istedim, ama o, "Yerinizde durun!" buyurdu. Sonra gelip ikimizin arasında oturdu. Öyle ki ayaklarının soğukluğunu göğsümün üzerinde hissediyordum. Ve buyurdu ki: "İstediğinizden daha hayırlı olan bir şeyi size öğretmemi istemez misiniz? Yatarken 34 defa tekbir getirin (Allah-u Ekber deyin), 33 defa Sübhanellah ve 33 defa da Elhamdulillah söyleyin! Bu sizler için cariyeden daha iyidir."

Buhârî, bu hadisi Sahih'inin diğer bir babında da nakletmiştir. Yine bu hadisi, Müslim ve Ebu Davud da kendi Sahih'lerinde nakletmişlerdir.

2- Ebu Davud, Ebu-l Verd ibn-i Semame'den nakletmiştir ki, Hz. Ali (aleyhi’s-selam) İbn-i A’bed'e şöyle buyurdu:

“Acaba kendim ve Resulullah'ın kızı Fatıma ile ilgili sana bir şey anlatayım mı?” Sonra şöyle buyurdu: “Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) en çok sevdiği şahıs Fatıma idi. O benim evimde bulunduğu sırada el değirmenini çevirmekten elleri nasır bağlamıştı. Tulum ile su taşımaktan boynunda iz kalmıştı. Evi sürekli süpürdüğünden elbiseleri tozlanıyor ve ocağın ateşini yakmaktan elbisesi siyahlaşıyordu. O bu işler neticesinde rahatsız olmuştu. (Bu sıralarda) Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) yanına bir köle getirdiklerini duyduk. Fatıma'ya: “Babanın yanına gidip sana bir hizmetçi vermesini istemez misin?” (Fatıma bu iş için Peygamber'in bulunduğu yere) gitti, ama Resulul-lah konuşuyordu; utanıp (sözünü söylemeden) geri döndü.

Ertesi gün biz yatakta bulunduğumuz halde Resulullah (s.a.a), yanımıza geldi ve Fatıma'nın başı ucunda oturdu. Fatıma babasından utanarak başını yorganın altına soktu. Sonra Peygamber (s.a.a) buyurdu ki:

“Âl-i Muhammed'in, dünkü isteği ne idi?” Fatıma susup bir şey söylemedi.

Ben dedim ki: "And olsun Allah'a ben sana söyleyeceğim, ey Allah'ın Resulü! Bu (kızınız), benim evimde el değirmeni çevirmesi yüzünden eli nasır bağlamıştır; tulum ile su taşıması neticesinde boynunda iz kalmıştır;  evi süpürmesi elbiselerini tozlandırmıştır; ocak yakması yüzünden elbiseleri siyah olmuştur; biz senin yanına bir köle veya hizmetçi getirdiklerini öğrendik (bu yüzden) ben ona: "babandan sana bir hizmetçi vermesini iste" dedim.

Sonra Ebu Davud Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem), Hakem'in hadisinde yer aldığı bir şekilde ona cevap verdiğini söylemiştir.

Ebu Davud'un, Hakem'in hadisindeki mazmundan mak-sadı, bizim bu hadisden önce Buhârî ve Müslim'den naklen zikrettiğimiz hadiste geçen cevaptır. Yani Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) cevapta buyurdu ki:

"İstediğinizden daha hayırlı olan bir şeyi size öğretmemi istemez misiniz…?

Bu hadisi Ebu Nuaym da "Hilyet-ül Evliyâ" adlı eserinde özetle nakletmiştir.

3- Ebu Nuaym, Hilyet-ül Evliyâ kitabında Züheri'den nakletmiştir ki:

Resulullah'ın (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) kızı Fatıma o kadar el değirmeni ile
buğday öğüttü ki, elleri kabararak nasır bağladı ve el değirmeninin izi onun elinde kaldı.

4-  Ahmed ibn-i Hanbel, Enes ibn-i Malik'den şöyle rivayet etmiştir:

Bilal, bir gün sabah namazına geç geldi. Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) ona: "Neden geç kaldın?" diye sordu. O şöyle dedi: Fatıma'nın yanından geçiyordum, onun (el değirmeni ile) buğday öğütmekle meşgul olduğu-nu ve çocuğunun ağladığını gördüm; ona dedim ki: "Eğer istersen ben el değirmenini çevireyim, sen çocuğu susturmaya bak; veya istersen, ben çocuğu susturayım, sen değirmeni çevir."

Hz. Fatıma: "Ben çocuğuma senden daha şefkatliyim…" dedi. Bu yüzden, geç kaldım." Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Sen ona  mer-hamet etmişsin, Allah da sana merhamet etsin".

5- Kenz-ül Ummâl'da Cabir'den şöyle rivayet edilmiştir:

Resulullah (salla’llâhu aleyhi -ve alihi- ve sellem) Fatıma'nın deve tüyünden bir abâya bürünüp buğday öğüttüğünü gördü. Resulullah (s.a.a) bu durumu görünce ağlamaya başladı ve şöyle buyurdu: "Ey Fatıma, dünyanın acılarına sabret ki, yarın ahiretin bol nimetlerine kavuşasın." (Bunun üzerine) şu ayet nazil oldu :

"Ve elbette yakında Rabbin, öyle şeyler verecek ki sana, sonunda râzı olacaksın."[1]

Kenz-ül Ummâl'ın sahibi şöyle yazmıştır: "İbn-i La'l, İbn-i Murdeveyh, İbn-ün Neccar ve Deylemî de bu hadisi zikretmişlerdir."

Keza Suyutî "ed-Dürr-ül Mensur" adlı eserinin Duha suresinin tefsiri bölümünde bu hadisi nakletmiş ve bu hadisi, Asakirî'ninde "Mevâiz" adlı eserinde kaydettiğini bildirmiştir.

 KAYNAKLARI

1- Sahih-i Buhârî, Bid-ul halk Ve Humus bölümü. Sahih-i Müslim, Zikir ve Duâ bölümü. Sahih-i Ebi Dâvud, c.3, et-Tesbih-u İnde-n Nevm bölümü.

2- Sahih-i Ebi Davud, c.3, et-Tesbih-u İnde-n Nevm bölümü. Hilyet-ul Evliyâ, c.2, s.41.

3- Hilyet-ül Evliyâ, c.2, s.41.

4- Müsned-i Ahmed, c.3, s.150.

5- Kenz-ül Ummâl, c.6, s,296. ed-Dürr-ül Mensur, Duhâ suresinin tefsiri.

[1] - Zuha/5.