musa:
Selamun Aleykum!
Ökkeş isimli arkadaşın öfke dolu yazısı beni bağışlasın, hem
aceleciliğinden, hem de bilgisizliğinden kaynaklanmış olsa gerek. Zira
yazdığı hadis, evvela "SÜNNİ KAYNAKLI" bir hadistir. Ve
onun verdiği kaynağın dışında daha bir çok Sünni kaynakta da
nakledilmiştir: İşte onlardan bir kaçı daha: Tehzib-üt Tehzip (İbn-i
Hacer askalani), C.9, S.419, Mecme-üz Zevaid (Heysemi), C.9, S.116 ve
158, el-Evsat (Taberani), Tarih-i Bağdat (Hatip Bağdadi), C.7, S.421,
C.3, S.19, C.4, S.391, Künüz-ül Hakaik, S.92, er-Riyadun Nadire, C.2,
S.220, Zehair-ül Ukba (Muhibbuddin Taberi), S.92, el-İsabe (İbn-i Hacer),
C.1, S.217. Eğer gerçekten bir yanlış varsa, veya bir itham sözkonusuysa
(sizin zannınıza göre), bunu bizzat Sünni kaynakları ve Sünni
alimleri yapmıştır; başkalarını suçlayacağınıza, gidin onları
suçlayın. Biz onların yalancısıyız(!!!)
Saniyen bu hadisteki küfürden maksat, sizin anladığınız itikadî küfür
değil, ameli küfürdür. Yani bunu inaden kabul etmeyen kimse, bir büyük
hakikati gizlemiş (küfr maddesinin lügattaki manası da budur zaten)
sayılır ve veballidir. Ama itikadi kafir sayılmaz tabi. Bu tür ameli küfürlere
başka bir örnek isterseniz, mesela yine her iki tarafın kaynaklarında
nakledilen şu hadisi gösterebiliriz: Şöyle nakledilmiştir Allah Resulü'nden:
"Bilerek namazı terk eden, kafirdir." İşte buradaki küfürden
maksat da itikadî küfür değil, amelî küfürdür. Yoksa Allah'a ve diğer
itikadî konulara inanan bir kimsenin, namaz kılmadığında itikaden
kafir olduğunu kimse söylememiştir. Ama çok büyük bir günahkar ve fâsıktır.
Kaldı ki sizin bahsettiğiniz bilmem kaç milyar insan hakkında hele, böyle
bir şey asla düşünülemez. Zira onlar gözlerini açıp hep
kendilerine sunulan aynı şeyleri duymuş okumuşlar. Sizin gibilerin böyle
şeylerden heberi olmadığına göre onların bunlardan ne haberi olacaktır?
Elbette bu tür faziletlerde daima Allah'ın Resulü (s.a.a) istisnadır.
Zira Hz. Ali'yi eğiten zaten odur. "Üstad-ı Murtaza'dır O."
Onlar bir nurdan yaratılmışlardır Ve Kur'an'ın açık ifadesiyle, O
Resul'ün nefsi konumundadır. ("Mübâhele ayeti" diye meşhur
olan Âl-i İmrân, 61. ayetin tefsirine bakılabilir.)
Allah'ı selamı bütün Allah, Resul ve Ehl-i Beyti'nin gerçek dostlarına
olsun. Allah cümlemizin gözlerini doğrulara açsın ve bilgisizce söylenen
söz veya davranışlardan korusun. Amin!
Tuesday, July 3rd 2001 - 04:29:04 AM
|