komutanlığa atayıp Sıffİn’e gönderdİğİ Zİyad İbn-İ Nazr'a tavsİyelerİ

Her sabah ve akşam Allah'tan kork, çekin; gurura kapılmaktan sakın; hiçbir halde nefsini beladan emin sanma (ondan gafil olma). Bil ki nefsini, kötülüğünden korkarak, istediği şeylerin çoğundan uzak tutmazsan bu dilekler, seni pek çok zararlara sokar ve sonunda bu isteklerden uzaklaşmaya mecbur kalırsın. Öyleyse nefsine engel ol; onu zulüm, sapıklık, tecavüz ve sınırları aşmaktan alıkoy.

Seni, bu orduya komutan olarak tayin ettim; sakın onları küçümseme, onlara karşı büyüklük taslama. En değerliniz, takvalı olanınızdır. Alimlerinden öğren, cahillerine öğret; akılsızlarını bağışla. Çünkü, sen ancak ilim ışığında, eziyet ve cahillik yapmaktan sakınmakla bir hayır kazanabilirsin.

 Sonra İmam ona bazı emir ve yasakları içeren bu mektubu verdi:

Bil ki, öncü askerler ordunun gözleridir; bunların gözleri de, gözcülerdir. Kendi memleketinden çıkıp düşmana yaklaştığında gözcüleri, her semte, dere ve ormana, gizli ve örtülü yerlere,


göndermekten usanma, bıkma; çünkü düşmanlarınız size baskın yapabilir ve pusu kurmuş olabilirler. Beklenmedik bir durum ortaya çıktığında veya istenilmeyen bir vukuat olduğunda, savaşa hazırlıklı olmak amacıyla onlara askeri tatbikat yaptır; bunun dışında, ordu, kabile ve bölüklerini sabahtan akşama kadar yürütme.

Düşmanla karşılaştınızmı, yahut düşman sizinle buluştumu, ordugahınızı yüksek yerlerin yanlarına, yahut dağ eteklerine, yahut da (geçit vermeyecek) ırmak kıyılarına kurun ki, sizin için bir yardımcı ve düşmana karşı siper olsun; ister bir yönden, ister iki yönden olsun düşmanla savaşınız. Düşmanın ansızın baskınından emin olmanız, korkudan rahatlamanız için de dağların yüksekliklerine, tepe başlarına, nehirlerin yüksek yerlerine gözcüler dikin. Kondunuzmu hep birden konun; göçtünüzmü hep birden göçün. Gece basınca dinlenmek istediğinizde ordugâhın çevresine, mızrak ve siperle kuşanmış nöbetçiler dikin. Düşmanın baskınına uğramamanız ve gafil avlanmamanız için, ok atıcılarınız da onların yanında yer alsın.  Sen (ordu komutanı), şahsen orduyu gözetlemeli ve korumalısın. Sabaha dek uykuya dalma, pek az uyu veya uykun suyu ağızda çalkalamak gibi olsun. Düşmana ulaşana kadar durumun ve âdetin (programın) böyle olmalıdır. Savaşta ağırbaşlı ol, acele etmekten sakın; (kaçırılması düşmanın galibiyetine sebep olacak bir) fırsat ele geçerse o başka. Sakın düşman saldırıya geçmeden veya benden bir emir almadan savaşa başlama. Allah’ın rahmeti ve selamı üzerine olsun